Kanun çerçevesinde “tehlikeli” sınıfına giren berber, kuaför ve kasap gibi küçük işyerleri, bir hekim ve iş güvenliği uzmanı ile anlaşma yapmak zorunda olacak. Yeni kanunu değerlendiren İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz, "Bir berber, bir kasap Bağkur primini ödeyemezken bu yük esnafımızı sıkıntıya sokacak” dedi. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu, 1 Şubat'ta yürürlüğe giriyor. Kanuna göre küçük bir dükkanda kendisi dışında bir işçi çalıştıran esnaf, bu yasa için bir doktor ve iş güvenliği uzmanı ile anlaşma yapmak durumunda kalacak. Bu anlaşmaları yapmayan iş yerleri 1 Şubat'tan sonra yakalandıkları taktirde 1 işçi için 5 bin lira ceza ödeyecek. İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, yasanın hazırlanışında abartı olduğunu belirterek, “tehlikeli” sınıfındaki meslek gruplarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Bir berber tehlikeli sınıfına sokuluyor. Gerekçe ‘çalışanın ayağına kablo takılıp düşebilir' şeklinde. Bugüne kadar berber yanında çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda ne gibi sıkıntılar doğduğu konusunda örnek bile yok. Gelir seviyesi en düşük olan berber esnafına aylık 200-250 lira külfet getirilmesini şimdilik erken buluyoruz. Çünkü bir berber, bir kasap Bağkur primini ödeyemezken bu yük esnafımızı sıkıntıya sokacak” şeklinde konuştu. Bu yeni uygulamada devletin katkısı olması gerektiğini belirten Faik Yılmaz, “Şu anda devlet desteği çalışanın maaşının yüzde 1.4'ü oranında. Yani bin lira maaşı olan işçi için devlet 14 lira destek verecek. Oysa işyeri, bir işçi için aylık 250-300 lira ödeme külfeti altına giriyor. Burada devletin 14 lira desteğinin sözü olmaz. Yani devletin desteği devede kulak anlamına geliyor” dedi. Esnafın her çalışan için aylık 390 lira SGK primi ödediğine dikkat çeken Yılmaz, bu yasanın uygulanmasından önce küçük esnafın üzerindeki maliyet yükünün azaltılması gerektiğini kaydetti. Yılmaz şunları söyledi: “Mesela 390 liralık SGK prim yükü küçük esnaf için bu yasayı desteklemek amacıyla 200 liraya düşürülse. Hem yasa uygulanır hem de istihdam daha da artar. Eğer yasa bu şekliyle uygulanırsa esnaf bu külfetten kurtulmak için yanında çalıştırdığı elemanı işten çıkaracak. O zamanda yasa devletin istihdam politikasına ters düşecek. O bakımdan bir şeyi yaparken bir başka şeyi yıkmamak gerekir.” İstanbul'da odaya kayıtlı ve kayıtsız 10 binden fazla berberin, yine 10 binin üzerinde kuaförün ve 3 binin üzerinde de kasabın faaliyette bulunduğunu belirten Yılmaz, bu kadar işyeri için hekim ve iş güvenliği uzmanı bulmanın da zor olduğunu söyledi. Mevcut hekim ve iş güvenliği uzmanının büyük işyerleri ve sanayi kuruluşlarıyla sözleşme yaptığını belirten Yılmaz, bu konuda rakamsal veriler elde edilmeden yasanın uygulamaya geçirilmesinin ayrı bir handikaba yol açacağını dile getirdi. (haber7)