Rabbimiz Teala Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e en son ve en mükemmel kitabı olan Kuran'ı Kerim'i indirmiş ve onu insanlara olduğu gibi ulaştırmasını,  aynı zamanda bu kitabı bizzat yaşayarak uygulayarak da insanlara dinimizin pratiğini göstermesini Peygamberimize emretmiştir.  O da bu görevini en güzel şekilde yerine getirmiştir. Bu haliyle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatın   her alanında,  herkes için en mükemmel bir örnek olmuştur.  Bir defasında Hz Aişe annemize Peygamberimizin ahlakının  nasıl olduğu sorulmuştu da  O "siz hiç Kur'an okumuyor musunuz onun ahlakı Kurandı" buyurmuştu.
     Peygamberimiz sallallahu vesellem evinde ailesine en hayırlı bir eş,  çocuklarına karşı en müşfik bir baba, ticaretinde en dürüst ve güvenilir bir ortak,  en etkili ve verimli bir öğretmen-  bir eğitici, en başarılı bir devlet başkanı ve komutan,  iyi bir dost, iyi bir arkadaş olarak hayatın her alanında herkes için güzel bir örnek ve önderdir.  Rabbimiz Teala bu hususa işaret ile Ahzap suresi 21. ayeti kerimesinde şöyle buyurmuştur;  " muhakkak ki Allah'ın Resulünde sizler için alınacak güzel bir örnek vardır".  Yine Onun için Rabbimiz Teala şöyle buyurmuştur; "  Ey habibim sen yüce bir ahlak üzeresin" (Nun suresi,5. ayet.)
        Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin  insanlarla olan muamelesinin güzelliği,  her türlü kul hakkına riayeti,  affediciliği,  edep ve nezaketi, tevazusu müsamahalı oluşu, vefası, sadakatı,  güvenilirliği,  yumuşaklığı, cesareti, cömertliği, gibi güzel ahlakın bütün şubelerinde en zirveyi temsil etmiş ve Allah'a kulluğun nasıl olacağını en güzel şekilde gösteren bir örnek olmuştur. Onu tanımak,  sevmek ve yolundan gidebilmek bir Müslüman için en büyük gayedir.
       
   Diyanet İşleri başkanlığımız efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in doğduğu Rebiülevvel ayının 12. Gecesi nin içinde bulunduğu haftayı( bu yıl için içinde bulunduğumuz hafta)  Mevlid-i Nebi haftası olarak belirlemiş ve her yıl bu hafta içerisinde Peygamber efendimizi bir yönüyle tanıtan programlar yapılmakta konferanslar, seminerler, sempozyumlar düzenlenmektedir.  Vaaz ve hutbelerde de aynı konu işlenmektedir.  Bu yılın teması/ konusu da; "Peygamberimiz ve Çocuk" olarak belirlenmiştir. Ancak bu yıl,  içinde bulunduğumuz salgın hastalık şartlarında önceki yıllarda olduğu gibi kalabalık topluluklara yönelik yapılacak programlar yerine daha ziyade başta Diyanet TV olmak üzere Diyanet Radyo ve sosyal medya hesaplarında müftülüklerimizin sosyal medya hesaplarında "Peygamberimiz ve çocuk" temalı programlar, konuşmalar yapılacaktır.  Biz de bu yazımızın kapasitesi ölçüsünde Peygamberimizin çocuklarla olan münasebetinden bahsedeceğiz. Öncelikle şunu ifade edelim ki;  alemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem herkese karşı,  hatta bütün canlılara ve mahlukata karşı şefkatli ve merhametli idi.  Bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur. "Kim küçüğümüze merhamet etmez,  büyüğümüze de hürmet etmezse bizden değildir. ....    Cabir bin Semure radıyallahu anh çocukluğuna dair bir hatırasını şöyle anlatır.  Ben Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber öğle namazını kıldım.  Sonra Efendimiz ailesinin yanına gitmek için çıktı ben de onunla beraber çıktım. Derken bazı çocuklar yolda Peygamberimizi karşıladılar.  Peygamber Efendimiz onların yanaklarını birer birer sıvazlama ya başladı.  Sıra bana gelince benim de yanağımı sıvazladı. Onun elinde hoş bir serinlik ve güzel bir koku hissettim.  Sanki mübarek elini bir attar sepetinden çıkarmıştı. (Müslim, Fedail,80) Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin'i zaman zaman kucağına alıp öper ve severdi.  Bir defasında hazreti Hasan'ı öpüp koklarken gören Akra bin Habis;  ya Yasulallah siz çocuklarınızı böyle öpüp sever misiniz. Benim 10 tane çocuğum var, bugüne kadar hiç birini öpmedim demiş,  bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de;  "merhamet etmeyene merhamet olunmaz"  buyurmuştur.  Bir diğer rivayette ise;  "Allah senden merhamet duygusunu almışsa ben ne yapayım" buyurmuşlardır. (İbni Saad, 6, 362)
    Hz. Ebubekir radiyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Hz Hasan r.a.   Peygamberimiz namaz kılarken onun üzerine çıkmış, O ayağa kalktığında O'nun düşmemesi için tutmuş,  tekrar  ikinci defa eğildiğinde ise onu yere bırakmıştır.  Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e küçük  yaşlarından itibaren on yıl boyunca hizmet etmiş olan Enes Bin Malik radıyallahu anh; "on yıl Peygamberimize hizmet ettim, bana bir defa olsun uf bile demedi.  O insanların en güzel huylusu idi demiştir. Yine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, oynadığı kuşu ölen bir çocuğun üzüntüsünü paylaşıp onu teselli etmiştir.
    
 Çocuklarımız bizim hem dünyalık hem de ahiretlik geleceğimiz ve en önemli yatırımlarımızdır.  Onları sevmeli,  bize Allah'ın bir emaneti olarak görmeli,  Peygamberî bir metotla onlara yetiştirip hayata hazırlamalıyız. Çocuğun  İlk örnek alacağı kişiler anne babası ve yakın aile fertleri olacağından onların yetişmelerinde anne babalar olarak örnekliğimizin çok önemli olduğunun bilincinde olmalı ona göre davranışlar sergilemeliyiz. Çocuğun eğitiminde anne - babanın, ailenin boş bıraktığı bir yeri hiçbir eğitimci ve eğitim kurumu dolduramaz.  Onun için Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem "Hiçbir baba çocuğuna güzel ahlak ve terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz"  buyurmuşlardır.
  Kuran-ı Kerim'de,  peygamberlerin çocuklara hep güzel muamele ile hayır dua yaptıklarını görüyoruz.  Allahu zülcelal Lokman aleyhisselamın oğluna yaptığı " Yavrucuğum,  yaptığın iş, ( iyilik veya kötülük) bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa yine de Allah onu senin karşına getirir.  Doğrusu Allah,  en ince işleri görüp bilmektedir, ve her şeyden haberdardır.  Yavrucuğum,  namazı kıl,  iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış,  başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir. Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah kendini beğenmiş övünüp duran kimselere asla sevmez. Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt,  unutma ki seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. ( Lokman Süresi, 16-19) şeklindeki nasihatini bize haber verip  O nu bize örnek olarak sunmuştur.
   Bu vesile ile milletimizin ve bütün İslam aleminin mevlid kandilini tebrik eder maddi ve manevi her türlü güzelliğe vesile kılmasını Yüce Mevladan niyaz ederim.
   Halil İbrahim sabırlı
   İlçe Müftüsü