Seçimlerle ilgili bir yazı kaleme almanın düşüncesi bile ilk defa kendimi kötü hissetmeme sebep oldu. Bu yüzden, düne kadar yazıp yazmama konusunda kararsızdım.

Oysa ben seçimleri severdim.
Niye böyle hissettiğimi sorguladığımda geldiğim noktanın bir sürecin sonucu olduğunu anladım. Pazar günü yapılacak yerel seçimler öncesinde yaşananlar, bu sürecin olumsuz anlamda zirvesiydi.

Beni rahatsız eden şeylerin birçok insanı da rahatsız ettiğine defalarca şahit oldum.

Örneğin daha dün, belediye otobüsünde orta yaşlı bir erkek, siyasetçilerin seçim propaganda konuşmalarını çocuklarının dinlememesi için sürekli kanal değiştirmek zorunda kaldığını söyledi.

Konuştuğu kişi, “Bu nefret dili, bu öfke bizi hiç iyi yerlere götürmüyor. Saygı, sevgi Hak getire.” diye karşılık verdi ve ekledi: “Belki oy kullanmaya bile gitmem.”

Konuşma bu minvalde devam ederken -ben dâhil- etraftakiler kafalarını hep birlikte aşağı yukarı sallayarak söylenenleri onaylıyorlardı.

Özgür birer birey olmak

“Oysa ben seçimleri severdim.” dedim ya, seçimleri sevmemin asıl sebebi bana özgür olduğumu hissettiriyor olması.

“Özgür bir birey olmayı” çok önemsiyorum. O kadar ki bunun, insanlara, yaratılışlarıyla birlikte verilen en önemli ve hikmetli hediye olduğuna inanıyorum.

“Özgür birer birey olmanın hikmeti nedir?” derseniz, “Sorumluluk.” derim.

Otobüste söylenen “Belki oy kullanmaya gitmem.” sözü işte bana bu sorumluluğu hatırlattı.

Ben de size hatırlatıyorum:

Oy kullanmazsak nefret dili kullananlara nasıl engel olacağız, saygıyı ve sevgiyi tekrar nasıl tesis edip yaygınlaştıracağız?

Oy kullanmazsak özgür irademize musallat olup kime oy vereceğimize bile kendileri karar vermeye kalkanlara gereken dersi nasıl vereceğiz, hayatımızın her alanına müdahale etmelerine nasıl engel olacağız?

Değişmesi için gerekeni yapmadığımız hiç bir şeyden şikâyet etmeye hakkımız yok.

Umarım, başlığı “yerel seçimler” olan bir yazıda projeleri, belediye başkanlarının tarafsızlığını, yerel seçimlerin genel siyasete etkilerini, verilen sözleri, mahalle muhtarlarının ne işe yaradığını vs. konu etmememi yadırgamamışsınızdır.

Benim önceliğim bunlar değil.

Ben önce insana saygısı olan başkan isterim çünkü saygı, sevgiden bile önceliklidir.

İnsana saygısı olanın en iyi şekilde hizmet edeceğinden de şüphe etmem.