Haber: Sedat Ağacıkoğlu

Bölge 90 hektarlık çam ormanlarıyla dolu ve yabani hayvanların da yaşam alanı. Ormanlık alanın rakımı ise 1550 metre. Mesire alanında bulunan Dipsizgöl’ün derinliği 40 metreden fazla ve kaynak sularıyla besleniyor. Göl gerçekten çok küçük ve 500 metrekarelik bir alanı oluşturuyor.

Fotoğraf çekmek için güle oynaya dolaştığımız gölün çevresini yürüyerek on dakikada tamamlanıyor. Bölge tam bir piknik alanı, ancak kar yağdığında kış romantizmini sevenler için kartpostal görüntüsü yaşatır güzellikte.

EFSANE

Bu krater gölünün kulaklara aşina bir de efsanesi var: “Rivayete göre yüzyıllar önce, Konarı köyündeki güzel genç kız ile yakışıklı Yörük delikanlısı, birbirlerine âşık olmuşlar. Yörük delikanlısı kızı babasından istetmiş. Ancak babası, kızını göçebe yaşayan bir delikanlıya veremeyeceğini, çünkü kızını çok sevdiğini, kızının köyden ayrılmasına dayanamayacağını söylemiş. Bunun üzerine her iki genç, birlikte kaçmaya karar vermişler.

"Şimdiki Dipsizgöl’ün bulunduğu yerde, sabaha karşı buluşacak ve kaçacaklarmış. Delikanlı buluşma yerine gitmiş, fakat kızcağız evden bir türlü çıkamamış. Yörük delikanlısı kızın gelmediğini görünce canına kıymış. Genç kız gecikmeli olarak buluşma yerine gelmiş ve sevgilisinin öldüğünü görünce o da canına kıymış. İşte, bu iki gencin birbirlerine kavuşamadan öldükleri yerde, Dipsizgöl oluşmuş.”

Efsane ne kadar gerçek bilmiyoruz ama, bölge yalnızca Dipsizgöl mesire alanıyla sınırlı değil.

Kaynak : Biamag

Editör: TE Bilisim