Önce tüketim sonra birikim!
Borç sarmalına giren kişilerin önemli bir kısmı birikimden önce tüketime yöneliyor. Araç almak ya da tatile gitmek için borçlanmak pahasına taksitlere bütçede yer ayrılırken birikim yapmak ikinci plana atılabiliyor. Oysa evdeki hesabın çarşıya uymadığı zamanları hepimiz yaşamışızdır. Aniden ortaya çıkan bir sağlık harcaması, işsiz kalmak gibi beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmak ve bunu bütçede öncelikler arasına koymak gerekiyor.

Birikimi kendiniz yapamıyorsanız, bankaların otomatik ödeme alternatiflerini kullanabilirsiniz. Yani bir birikim hesabı oluşturun, ve bu hesaba her ay otomatik bir havale yapılması talimatı verin. Böylece aylık birikim tutarınız sabit bir ödeme gibi bütçenizde yerini alacaktır.

Kredi kart kampanya tuzaklarına düşmek
Kredi kartları doğru kullanıldığı zaman hepimiz için oldukça faydalı ve hatta bütçe dostu! Ancak plansız kullanım, borçların katlanmasına neden olabiliyor.
Taksitleri cazip geldiği ya da 2 ya da 3 ay öteleme imkanı tanıdığı için yapılan ilave harcamalar, aylar geçtikçe borç miktarının artmasına neden oluyor. Kartta biriken taksitler ödenemez hale gelince de üzerine eklenen faiz ile birlikte borç tutarı giderek artıyor.
Kredi kart ekstrelerinizi dikkatle inceleyin.

Her ay bir sonraki aya ne kadar kredi kart borcu ile girdiğinizi hesap ederek aylık harcamalarınızı şekillendirin. Örneğin yaptığınız taksitli harcamalar kredi kartınızda 6 ay ödeyeceğiniz 500 TL’lik bir borç oluşturmuşsa önünüzdeki 6 ay boyunca kartınıza ilave ne kadar ödeme yapabileceğinizi hesaplayın ve sonraki harcamalarınızı buna göre şekillendirin. Hatta gerekirse harcamalarınıza bir süre ara verin.

Kredi kartının sadece minimum tutarını ödemek
En sık yapılan hatalardan biri ise kredi kart borcunun sadece minimum tutarı ödendiği zaman herşey yolundaymış gibi davranmak! Hatta birden fazla kredi kartı ile sadece minimum tutarları ödeyerek harcamaya devam etmek. Özellikle ilk kez kart kullananların sıklıkla düştüğü bu hatanın telafisi oldukça zor oluyor. Geriye kalan borçlar faiziyle birlikte artmaya devam ederken sonunda ciddi bir parasal sıkışıklığın ortasında kalınabiliyor.
Bankaların kredi vermek istemeyeceği kişiler listesine sizi alması da bir başka problem! Üstelik telafisi oldukça uzun zaman alabiliyor.

Eğer birkaç ay üst üste kart borcunuzun sadece minimumlarını ödeyebildiyseniz vakit kaybetmeden ihtiyaç kredisi ise kredi kart borçlarınızı kapatın ve harcamalarınızı kontrol altına alın.

Başkasının borcuna kefil olmak
Yardımlaşma ve dayanışma genetik kodumuzun bir parçası. Ancak hesapsızca yapılan dayanışmalar aynı anda finansal açıdan herkesin birden batmasına neden olabiliyor. Ödeyemeyeceği bir borç tutarına kefil olmak da sık yapılan hatalardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kredi sahibi borcunu ödeyemeyince başkasının borcu birden kefil olan kişinin borcu haline gelebiliyor. Hem de hiç hesapta yokken!

Kefil olmayı sadece kağıt üzerinde bir imzadan ibaret olarak düşünmeyin. Ödeyecemeyeciğinizi düşündüğünüz tutarlara asla kefil olmayın. Kefil olduğunuz borcun hukuken sizin de borcunuz olabileceğini unutmayın.

Doğru karşılaştırma yapmamak
Özellikle borcunu yeni bir borçla kapatmaya çalışanlar maliyet karşılatırması yapmayı ihmal edebiliyor. Önemli olan bir an önce yeni bir ihtiyaç kredisi almak olduğundan en az maliyet yerine en kolay alınabilecek krediler pahalı da olsa tercih edilebiliyor.

Yeni bir kredi almadan önce mutlaka maliyetlerinizin farkına varın ve sizin için en az maliyetli krediyi belirlemek için araştırma yapın.
Editör: TE Bilisim