MHP İlçe Başkanı İsmail Yur'un basın açıklaması: “04 Nisan 1997 tarihinde Dâr-ü Bekâ’ya irtihal eden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan TÜRKEŞ; Türkiye’nin devleti ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşatılması idealine, vatanperver bir siyasetçi sorumluluğu içinde her zaman rehberlik yapmıştır. Gerek fikir dünyamıza kattığı engin ufuk, gerekse Türklük gurur ve şuurunu İslam Ahlak ve fazileti ile birlikte ihya etme yolundaki çileli mücadelesi itibariyle takdir ve hürmetle anıyoruz. Ömrü boyunca milyonlarca vatan sevdalısı, imanlı gençlerin yetişmesine vesile olmuştur. O’nun ülküsü ve fikirleri, aradan geçen zamana rağmen hala ilk günkü heyecanla yaşamakta ve yaşatılmaktadır. Büyük devlet, fikir ve dava adamı Alparslan Türkeş’in ülküsü ülkümüz, ufku da ufkumuz olmaya devam etmektedir. Bu ülkü ve fikirler Türk Milliyetçilerinde var olduğu sürece, ülkemizin birlik, beraberlik ve dirliğini kimse bozamayacak, daha doğrusu bozmaya dahi cesaret edemeyeceklerdir. Günümüzde Türk Milleti’nin parçalanması, yok edilmesini hedefleyen akımlar, yine O’nun yetiştirmiş olduğu kadrolar sayesinde hâk ile yeksân olacaktır. Fikir ve idealleri, bu gün fikir ve ilim adamları tarafından da takdir edilen büyük dava ve devlet adamı Alparslan TÜRKEŞ’e vefatının 17. Yıldönümü vesilesi ile bir kez daha Cenab-ı Hak’tan Rahmet niyaz ediyoruz. Türk İslam Âlemi’ne, Türk Milliyetçilerine ve Ülkücü Hareket’e başsağlığı diliyoruz. Ruhu şâd, mekânı Cennet olsun” Tosya Ülkü Ocağı Yönetiminden yapılan basın açıklaması: Türk Dünyası’nın Bilge Lideri, Başbuğumuz Alparslan Türkeş ’in Hakk’a yürüyüşünün (4 Nisan 1997) 17. yıldönümünde rahmet ve minnet anıyoruz. Başbuğ Alparslan Türkeş’in Ülkü yolundaki kutlu yürüyüşü; 1944’de tabutluklarda, 1960’da sürgünlerde, 1980’de zindanlarda engellenmek istense de durmadan, yılmadan devam etmiştir. 1997’de Hakk’ın rahmetine kavuştuğunda ise arkasında seksen yılın büyük birikimi olan devlet adamlığını, meydanlara sığmayan binlerce Ülkü neferlerini ve Türk Milleti’ni yüceltecek değerli fikirlerini bırakmıştır. Tarih sahnesine ilk olarak 3 Mayıs 1944 Türkçülük Turancılık Davasında yargılanan genç bir üsteğmen olarak çıkan Başbuğ, daha sonra 27 Mayıs 1960 ihtilal ini duyuran tok sesli albay olarak ihtilal sonrasında Yeni Delhi’ye sürgün edilmiştir. Sürgünden dönüşü ise tarih sahnesine yazılışının adıdır. Başbuğ, Türk Milliyetçiliği fikrini taşıyan herkesin yok edilmek veyahut sindirilmek istendiği bir dönemde, Türk devletine karşı gelen gruplara karşı öncelikli olarak Ülkü Ocakları’nı kurarak kutlu bir mücadelenin işaretini vermiştir. Bunun için de Ülkücülük düşüncesinin sağlam temeller üzerinde inşası sağlamış, doktrinleri ile Ülkücü hareketin geleceğine ışık tutmuştur. Ülkücü Hareketin ve Türk Dünyası’nın Bilge Lideri Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş’e Hakk’a yürüyüşünün 17. yılında bizlere gösterdiği yolda, Ülkücü Hareket’in neferleri olarak durmadan ve azimle yürümeye devam edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Başbuğ’umuz nezdinde tüm Şehitlerimizin mekânları cennet, ruhları şad olsun.