kadınlarda hipertansiyon oranının yüzde 58,9, erkeklerde ise yüzde 41,1 olarak tespit edildiğini belirterek, hipertansiyonun bilinenin aksine küçük çocuklarda da görülebildiğini dikkati çekti.


Hipertansiyonun gençlerde yüzde 11,8 oranında görüldüğüne, bu oranın yaş ilerledikçe arttığına işaret eden Sindel, 55 yaş üzeri olan bireylerin her 2`sinden birinin hipertansif olduğunun altını çizerek, şu bilgileri verdi:
“Türkiye`de 2004 yılından beri yapılan araştırmalarda, 18 yaş üzerindeki popülasyonda hipertansif hasta oranının yüzde 31,8 olduğunu tespit ettik. Bu da her 3 bireyden birinin yüksek tansiyonla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Yüksek tansiyona sebep olan nedenlerin yüzde 95`inde genetik yatkınlıklar, aşırı tuz tüketimi, sigara, alkol gibi alışkanlıklar, çevrenin olumsuz etkileri, stres, beslenmeyle ilgili olumsuz faktörler, düşük doğum ağırlığı, hareketsizlik (fiziksel aktivite azlığı), obezite yer alırken, yüzde 5`lik kısmınında ise böbrek hastalıkları, böbrek damarlarıyla ilgili hastalıklar, ilaçlar, endokrin hastalıkları (diyabet, hipotiroidi, hipertiroidi vb.) gibi hastalıklar etki ediyor.“

HİPERTANSİYON HASTASI 10 ERİŞKİNDEN 7`Sİ TEDAVİ OLMUYOR

Tansiyon kalp ve böbrekler gibi pek çok hayati organı etkileyen, kan basıncının yükselmesi olarak tanımlanan, diğer bir deyişle “Sessiz katil“ olarak adlandırılan yüksek tansiyon konusunda vatandaşları bilinçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
Hipertansiyonlu 10 erişkinden 6`sının tansiyonunun yüksek olduğunu bilmediğini dile getiren uzmanlar, ayrıca hipertansiyon hastası 10 erişkinden 7`sinin de tedavi olmadığını belirtti.

Kampanya sayesinde yüksek tansiyonla ilgili çarpıcı bilgilere ulaştıklarını ifade eden Doktorlar, kampanya çerçevesinde 4 yılda 100 bin broşür dağıttıklarını, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok ili gezdiklerini, “tansiyon TIR`ının“ çeşitli illerde tansiyon taramaları yaptığını ve vatandaşları bilgilendirdiğini vurgulayarak, “Rakamlarla izah etmek gerekirse, yaklaşık 100 bin ölçüm gerçekleştirdik. Maalesef bu 100 bin ölçüm yaptığımız kişilerden yaklaşık 10 bini hayatında ilk defa tansiyon ölçtürmüş. Yaptığımız ilk ölçümlerde yaklaşık 2 bin tansiyon hastası tespit edildi ve tedavi için hastanelere yönlendirildi“ dedi.

HASTALIĞIN HABERCİLERİ

Hipertansiyon hastalarında, baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, dengesizlik, burun kanamaları, yorgunluk, çarpıntı gibi şikayetler olduğuna dikkati çeken Sindel, “Kimi hastalarda bu tür şikayetler olmadan, hipertansiyonun ortaya çıkardığı hastalıklarla doktora başvuruluyor. Bunlar; inme, görme kaybı, böbrek yetmezliği, şeker, bacak damarlarında tıkanma, kalp krizi, kalp yetmezliği gibi hastalıklar olabiliyor“ dedi.
Uzman, hipertansiyondan korunmak için sigaranın kesin olarak bırakılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:


“Ülkemizde günlük tuz tüketimi günde 5 gramın üzerine çıkmamalı. Tansiyon hastalarında ise bu oran günde 3,5?4 grama indirilmeli. Derneğimizin yaptığı `SALTURK` çalışmasında da kişi başı günlük tuz tüketiminin 18 gr olduğu tespit edildi. Bu da gösteriyor ki, tuz kullanımında bu rakamın epey üstündeyiz.

Aşırı alkol tüketiminden kesin olarak kaçınılmalı, kilo artışları engellenmeli, fiziksel aktivitelere önem verilmeli, tempolu yürüyüşler, hafif koşular, aerobik, yüzme gibi sporlar haftada en az 3 kez 1`er saat yapılmalı, kan yağları, kan şekeri kontrol edilmeli, aşırı protein tüketiminden, doymuş yağlardan kaçınılmalı, sebze ve meyve ağırlıklı dengeli beslenilmeli ve mutlaka tansiyon sorunu olmayan kişiler bile yılda 1 kez tansiyonunu ölçtürmeli.

Editör: TE Bilisim