Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Siren Sezer, böbreklerin iyi korunması için farkındalığın çok önemli olduğunu söyledi.

"Böbrek hastalığı riskim var mı?" diye herkesin kendine sorması gerektiğini anlatan Sezer, herkesin iki yılda bir kan basıncı ölçümlerini takip etmesinin önemli olduğunu belirtti. Sezer, kan basıncı yüksek olanlar, şeker hastaları, kalp krizi geçirmişler, kilolu kişiler, ailelerinde böbrek hastası olanlar, böbrek taşı düşürmüşler veya prostat hastalığı olan kişilerin mutlaka böbrek fonksiyon testlerini yaptırması gerektiğini vurguladı.

Bu testlerin çok kolay yapıldığına vurgu yapan Sezer, aile hekimine başvurulduğu zaman çok basit bir kan ve idrar testi ile bir böbrek hastalığının erken dönemde var olup olmadığının araştırılabileceğini söyledi. Sezer, sağlıklı bir kişinin günde iki litre su tüketmesi gerektiğini ifade ederek vücudun susuz kalmasıyla hastaların böbrek yetmezliğine maruz kalabileceğini kaydetti.

Böbrek hastalığı tanısı alan bazı hastalara su alımını artırmalarını önerdiklerini belirten Sezer "Ancak 'böbreği koruyayım' diye bir kişi, günde 5 litre su içmeye başlarsa onun da zararı var. Çok su içerseniz kan, tuz seviyeniz düşebilir. Böbreğinizi zaman içinde çok fazla su içerek zorlarsanız konsantrasyon mekanizmasında kayıp yapabilirsiniz. Bir süre sonra idrarı konsantre edememeye başlarsınız. Bu yüzden günde 2-3 litre arası su içmek önemli" şeklinde konuştu.

Böbrekte ciddi alerjik reaksiyona neden olabilir

Vatandaşların tansiyon düşürücü ve idrar sökücü olduğuna inandığı bazı bitkisel ürünleri denediğini anlatan Sezer, özellikle böbrek taşı olan hastaların bu ürünleri aldığı zaman "İdrarım arttı ve taşı düşürdüm" diye düşünerek o ilacı kullanmaya devam ettiğini belirtti.

Sezer, böbreğin bunlara karşı alerjik reaksiyon gösterebileceğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Bitkisel ürünler, böbrekte ciddi alerjik reaksiyona neden olabiliyor. 'Akut böbrek yetmezliği' dediğimiz, diyalize kadar giden hayati önemi haiz bir tabloya sebep oluyor. Bilmediğimiz herhangi bir maddeye 'ilaç' diye sarılmamamız lazım."

Editör: TE Bilisim