Hangi konuya el attıysak hep bağıran oldu…

Hangi mevzuyu gündeme getirdiysek bir grup takdir etti, diğer grup eleştirdi…

Hangi olayı yazdıysak kızanda destekleyende çok oldu…

Öyle diyorsun olmuyor, böyle diyorsun olmuyor…

Bazen eline sağlık diyen oluyor, bazen de ‘’hay senin kalemine’’ diyen oluyor…

Tosya’da gündem her gün farklı okunuyor…

Hemen hemen her gün bir basın bildirisi medyaya servis ediliyor.

Öylesine olaylar gelişiyor ki…

Bazen yetişmek mümkün değil…

Toplantılar oluyor ,gazeteciler toplantının gündemine şahit tutuluyor…

Daha sonra şahit olduğumuz olaylardan ve konuşulanlardan…

Dolayı gazeteciler hedefe konuluyor…

İşlerine geldiğinde en kral gazeteci biziz, işlerine gelmediğinde mesaj net

Arkamızdan atıp tutanımız çok…

Hiç de umurumuzda değil…

Biz işimizi yapıyoruz…

Bize eyyamcı diyenler var…

Bize yandaş diyenler var…

Kaç keredir söylüyorum…

Ben doğru bildiğimi yazmaya gayret ediyorum...
Ne kimseye yaranma derdimiz var ne de endişemiz ve beklentimiz...

Kim işini iyi yapıyorsa teşekkür ediyorum...
Kim işini kötü yapıyorsa eleştiriyorum...

Düşünmeden hareket edip olayları yanlış değerlendirebilirim...
Yeri geldiğinde geri vites de yapabilirim, yeri geldiğinde 5'e de takabilirim...
Sadece objektif bakmayı çalışıyoruz…

Şakşakçılık yapmıyoruz…

Yerdiğimiz insanı ilelebet yermiyoruz…

Övülecek bir halini gördüğümüzde onu da yazıyoruz…

Abartıdan uzak durmaya çalışıyoruz…

Hatalarımız yok mu? Elbette var…

Kusursuz insan olmaz…

Ve mümkün değil olamaz…

Sözün özü gelen vuruyor, giden vuruyor...

Beğenen de çıkacak, beğenmeyen de...
Küsüp giden de olacak, kalıp sahiplenen de...

Hatırlatma

Gazeteciler yazmasa bu konulardan kimlerin haberi olurdu

Hiç işin bu tarafını da düşündünüz mü?

Büyük şair Ahmet Arif'in dediği gibi :

Vurun ulan vurun abalıya,

Gün ola....

Sağlıcakla kalın…



Neşat SAZOLU
Editör: TE Bilisim