Projenin ana teması kültürler arası kaynaşma. Gezilip görülen tüm yerler ile bu yerlerde yaşayan ve kırsal kültürü her daim teneffüs eden  insanların hayat şartları ve dünyaya bakış açıları, doğaya karşı yürüttükleri mücadele katılımcıların objektiflerine yansıyacak ve  ortak grupların tüm bireyleri fotoğraflanacak ve bu vesile ile seviyeli ve kalıcı arkadaşlıklar kurulmaya çalışılacaktır.

Genç Yaşamın Sesleri Derneği yönetim kurulu başkanı Bünyamin SÖNMEZ, “Planlanan faaliyetlerin yaygın öğrenme açısından projede yer alan gençlerin kültürler arası kaynaşmaları, her ülkenin kendi gelenek ve göreneklerini yansıtmaları sayesinde olacağı kanaatindeyiz. Öncelikle genç topluluklar arasında oluşabilecek ön yargıları, tavır ve davranışlarımızla olumlu yöne doğru kanalize edip, onları saygı, sevgi ve hoş görü çemberine dahil ederek anlayış farklılıklarının doğallığını empati ile gidermeye çalışılmasının önemini göstermeye çalışacağız. Türk Milletinin saygı, sevgi, hoşgörü ve misafir perverliğini faaliyetlerimiz ve davranışlarımızla sergileyeceğiz. Bu durum Avrupalı gençlerin, ülkemiz gençlerine olumlu bakmalarını öğrenmeyi sağlayacaktır.” Dedi.

Proje hazırlayan ekibin liderliğini yapan Şenol KARABALTAOĞLU da, “Projemiz fotoğraf projesi olduğundan katılımcı gençler, çekecekleri fotoğraflar yoluyla farklı bir kültürü tanıma fırsatı yakalayacaklar, bu kültürün yaşandığı coğrafyada insanlarla birebir iletişime geçerek iletişim becerilerini geliştireceklerdir. Yer alacakları grup aktivitelerinde zaman zaman oluşabilecek çatışmalarını çözme yetisi kazanacaklardır. Yaratıcı etkinlikler sayesinde fikirlerini uygulamaya dönüştürme fırsatını yakalayacaklardır. Ayrıca atölye çalışmalarında fotoğraf makinesi kullanımı ile ilgili olarak dijital yetkinliğe de sahip olabileceklerdir. Gün boyunca uygulanacak olan yaratıcı etkinlikler ile, projede hedeflenen davranışların kazanılması sağlanacaktır. Bu etkinlikler sırasında tartışma, soru-cevap, akran değerlendirmesi, grup değerlendirmesi ve öz değerlendirme teknikleri ile yapılan uygulamaların etkinliği kontrol altında tutulacaktır. Gün sonunda yapılacak olan atölye çalışmaları ve değerlendirme toplantılarında  da katılımcıların ilgili kazanımları elde edip etmedikleri grup liderlerinin de katılımıyla tartışılacaktır. Projemiz tüm gençlerin farklı kültürler hakkında pozitif düşünceler geliştirmesini sağlayacaktır. Bu gelişmeleri gerek birebir yapılan diyaloglarla gerek toplu aktivitelerle ve gerekse çevreyi tanıma ve tanıtmayla sağlayacağız. Proje katılımcılarımıza istendiğinde kültürlerin nasıl kaynaşabileceği, hoşgörü ve samimi davranışlarla gösterilecek, insan olmanın, insanca yaşamanın ve karşılıklı anlayışın temel hayat felsefesi olması gerektiği, dolayısı ile kültürel farklılıklarının insanların anlayış ve huzur içerisinde  yaşamalarına engel olmaması gerektiği hissettirilecektir. İnsanları yakından tanımanın ön yargıları nasıl yok edeceği hatırlatılacak, insanların dil, din, ırk ayrımcılığına sapmalarının dünya barışına olumsuz etkileri anlatılacaktır. Ayrıca insanların doğarken kendi ırkını, rengini belirleme imkanının olmadığı ve olamayacağı, bu farklılıkların diğer ırklardaki ve dinlerdeki  insanların yaşama hakkını yok edemeyeceği vurgulanacaktır. İnsansak ve aynı dünyayı paylaşıyorsak bunun insanca yaşamamıza yeteceği belirtilecektir.

İnsanların çeşitliliğinin dünyayı daha cazip hale getirdiği, farklılıkların keşfedilmesinin verdiği hazzı tatmaları sağlanacak, sofradaki çeşitliliğin bile insanın gözüne ne kadar hoş geldiği hatırlatılarak, bu çeşitliliğin insanlarda da olmasının gerekliliği projemiz doğrultusunda bu boyutta yer alacaktır.” Dedi.

Editör: TE Bilisim